ForInvest – Avrupa Birliği, ithal çelik üzerindeki tarifeleri artırma planlarını açıkladı. İngiltere çelik endüstrisi bunun karşılaşabileceği “belki de en büyük kriz” olabileceğini söyledi.
Komisyon, bloğa ithal edilebilecek çelik miktarını yarıya indirme planlarını ortaya koydu. Bu miktarın üzerinde yeni yüzde 50 tarifeler uygulanacak.
AB, İngiltere için en önemli çelik ihracat destinasyonu. Yaklaşık 3 milyar sterlin değerinde ve İngiltere’de yurtdışı pazarlar için üretilen çelik ürünlerin yüzde 78’ini temsil ediyor.
Komisyon, Çin ve Türkiye gibi ülkelerden gelen ucuz ithalatla rekabet etmekte zorlanan bazı üye devletler ve çelik endüstrilerinden baskı altında kaldı.
AB, ithalat için tarifsiz kotaları yılda 18,3 milyon tona indirmeyi öneriyor. Bu, 2024 seviyelerinden yüzde 47’lik bir azalma anlamına geliyor.
Yeni önlemler gelecek yılın başında yürürlüğe girecek, ancak önce AB üye devletlerinin çoğunluğu ve Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanması gerekecek.
Avrupa Komisyonu refah ve sanayi stratejisinden sorumlu icra başkan yardımcısı Stephane Sejourne, Strazburg’daki Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen basın toplantısında, “Küresel aşırı kapasite, haksız rekabet, devlet yardımı ve fiyatlarda düşürme var ve buna tepki veriyoruz. Çelik sektöründe 2024’te 18.000 iş kaybedildi. Bu çok fazla ve buna bir son vermemiz gerekiyordu” dedi.
Hükümet bu yıl başlarında Scunthorpe’deki Çin’e ait tesislerin kontrolünü ele geçirirken, Rotherham ve Stocksbridge’deki Liberty Steel tesisleri geçen ay hükümet kontrolüne çöktü.
Başbakan Sir Keir Starmer Hindistan’a giderken, AB tarifeleriyle ciddi şekilde etkilenebilecek İngiliz çelik endüstrisine hükümetten “güçlü destek” olacağını söyledi.
UK Steel genel direktörü Gareth Stace, duyuruya yanıt olarak hükümetin “İngiltere ülke kotalarını güvence altına almak veya potansiyel olarak felaketle yüzleşmek için Avrupa Birliği ile ticari ilişkisinden tam olarak yararlanmak için her şeyi yapması gerektiğini” söyledi.
İngiltere çelik işçilerini temsil eden Community Union, önlemleri endüstri için “varoluşsal bir tehdit” olarak nitelendirdi.
